Her Koyun Kendi Bacağından 'Asılmaz'

Şu sıralar soy ağacını öğrenmek baya bir revaçta. Tabi insanlar merak ediyor. Çevremde hemen hemen bakmayan kalmadı. Ben de daha fazla dayanamadım. Babamın babasının babasını filan buldum. Anlayacağınız boş işler işte. Sonuçta ben benim işte ne daha fazlası, ne daha azı, ne de orda yazan şekilde...

İnsanlar çevreden etkilenir. "Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" diye boşuna dememişler. Çevremdeki insanlardan iyi ya da kötü etkilendim. Çok şey yaşayıp, çok şey karşılaştırma yaptım. En sonunda böyle biri oldum, ben oldum. 

Bunların sonucunda; benim hayatımdaki başarılarım sadece kendi eserim değil, benim işlediğim suçlar, benim söylediğim yalanlar sadece bana ait değil. Olayın dini boyutuna girmeye gerek yok,  ama girsek de sonuç aynı. Her koyun kendi bacağından asılmaz. Sözün orjinali bir yahudiye ait ve tamamen yalan. Ben çevremdeki insanlara örnek olmalıyım, doğruları anlatmalıyım, insanlara güzeli göstermeliyim. Çünkü onlar benden, ben onlardan sorumluyum. Demiştim ben, dini olarak düşünmeyelim diye...

İnsan kendini tanımlayabilmeli; nasıl bir görevde çalışması gerektiğini, neleri daha rahat anlayabildiğini, nelerden hoşlanıp, nelerden nefret ettiğini bilmeli. Çünkü; hayatını bu bilgiler doğrultusunda şekillendirmek hayat kalitesi artırır diye düşünüyorum.



Hadi bir deneyelim; 

Benim uzay geometrisine kafam deli gibi basıyor, hem de zevk alıyorum uğraşırken.

Monoton bir iş istemiyorum, her gün aynı şeyleri yapmak; bana işe yaramaz biriymişim gibi hissettiriyor.

İnsanlarla muhabbeti seviyorum, çevremde insanlar olsun istiyorum.

Zorunluluktan nefret ederim, bilmem kaç saatleri arasında şunu yapmak zorundasın olayı beni deli eder.

Başkasının yanında çalışmaktansa, az para da kazanıyor olsam kendi işimi yapmayı yeğlerim.

Bir şeyler başarmak bu hayatta en çok istediğim şeydir.

İşveren için baya zor adammışım. Şuanda bunların neredeyse hiçbirine sahip değilim ancak; o kadarda kötü olduğum söylenemez. En azından mutsuz değilim Şükürler olsun.

İstedilerimi yapabilmem için ya çok para biriktirmem ya da bir yerden hibe, destek bulup kendi şirketimi açıp orada tasarımlar, projeler yapıp istediğim zaman gidip istemediğim zaman gitmeme lüksümün olduğu bir yer. Yeri gelecek hiç çalışmadan günüm geçecek, yeri gelecek 1-2 sene doğru dürüst kendime vakit ayıramayacağım. En sonunda bir şeyler başarıp kendimden daha çok vatanıma milletime faydalı bir birey olacağım bir hayat.

Niyetler, arzular bunlar, ben bunların sayesinde mutsuz değilim, bunların sayesinde geleceğe umutla bakabiliyorum. Geleceğin görünen yüzü aydınlık. 

Hayatlar Teksas olsa da hayaller Los Angeles kalsın. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Faraday Kafesi

128 Adımda Ergonomik Kontrol Noktaları (In Step 128 Releases in Ergonomic Points)